Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

"Kadın Sığınağı" isimli tiyatro oyunu Şubat ayında Elazığ Devlet Tiyatro sahnesinde sergilenecek

kadin-siginagi-1-12837.jpg

2 perde | 1 saat 45 dakika

Yazan     : TUNCER CÜCENOĞLU 
Yöneten : TOMRİS ÇETİNEL
Tarih       :06 -07 Şubat 2019  Saat:20:00
Yer          : Elazığ Devlet Tiyatro Sahnesi
 

KONUSU:
“KADIN SIĞINAĞI ” TUNCER CÜCENOĞLU’nun kadın, şiddet, hasret, nefret, çaresizlik, töre ve ölüm üzerine yazdığı bir tragedyadır... 
Bir mataryel gibi görülen, her türlü özgürlüğü sınırlandırılan ve git gide hayattan daha da soyutlaştırılmaya çalışılan kadınların çığlığını ele alan bir türküdür...
Toplumsal baskı ile sindirilen, bir çok yerden darbe alan, dayak yiyen, tecavüze uğrayan, sömürülen, hatta öldürülen, toplumda dışlanma korkusu ile çoğu zaman
yaşadıklarını itiraf bile edemeyen, değer bilmez ellerde hoyratça hırpalanan, küçük bir busenin daha çok yakışacağı pembe yanaklara, tokat izi bırakılan, bütün kadınların
birlikte göz yaşı dökerek okudukları bir masaldır... 
Dört duvar arasında sıkışmış bu kadın sığınağında, insanlara dair bu masalı şimdi sizinle birlikte okuyacağız...
Kendi soluğumuz, kendi rengimiz ve kendi dilimizle...
Masalımız başlıyor...  

Detaylı Bilgi
KONU
 

 

“KADIN SIĞINAĞI ” TUNCER CÜCENOĞLU’nun kadın, şiddet, hasret, nefret, çaresizlik, töre ve ölüm üzerine yazdığı bir tragedyadır... 
Bir mataryel gibi görülen, her türlü özgürlüğü sınırlandırılan ve git gide hayattan daha da soyutlaştırılmaya çalışılan kadınların çığlığını ele alan bir türküdür...
Toplumsal baskı ile sindirilen, bir çok yerden darbe alan, dayak yiyen, tecavüze uğrayan, sömürülen, hatta öldürülen, toplumda dışlanma korkusu ile çoğu zaman yaşadıklarını itiraf bile edemeyen, değer bilmez ellerde hoyratça hırpalanan, küçük bir busenin daha çok yakışacağı pembe yanaklara, tokat izi bırakılan, bütün kadınların birlikte göz yaşı dökerek okudukları bir masaldır... 
Dört duvar arasında sıkışmış bu kadın sığınağında, insanlara dair bu masalı şimdi sizinle birlikte okuyacağız...
Kendi soluğumuz, kendi rengimiz ve kendi dilimizle...
Masalımız başlıyor...